KADIN- Gazeteyi okudun mu?
ADAM- Hı hı... Okudum.
KADIN- Hayır
yani sen buna gazete okumak mı diyorsun demek istedim.
ADAM- Nasıl
yani?
KADIN- Gazeteyle aranızda kötü bir şey geçmiş sanki. Tuvalette
karşılaştık kendisiyle, epey hırpalanmıştı. Ne oldu hayatım? Sana kötü
bir haber mi verdi?
ADAM- Ne diyorsun yine ya?
KADIN- Bu ya
sözcüğünü senin kadar zarif kullanan insan azdır...Çünkü ya herkesin
kullanabileceği bir sözcük değil. Bazısı a ları gereksiz yere uzatır
mesela, sen de adam şaşırdı zannedersin... Hani töyle;yaa!.. Ama sen
öyle misin? Y'nin arkasına kararlı a takıyorsun bitti gitti.
ADAM- Ne
olmuş gazeteye?
KADIN- Bilmiyorum, konuşacak durumda değil... İçi
dışına çıkarılmış, bir kenarı ıslanmış ve bizim, onu ıslatan sıvının su
olmasını ummaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.
ADAM- Siz
kimsiniz?
KADIN- Henüz o gazeteyi okuyamamış olanlar.
ADAM- Lafı
uzatıyor musun yoksa bana mı uzun geldi?
KADIN- Hayır hayatım, demek
istediğim madem bu gazeteyi dövecek kadar nefret ediyorsun, başka gazete
alalım. Hem biz de okuyabiliriz.
ADAM- İzin verirsen şu kitabı
okumak istiyorum.
KADIN- Sevdin sen o kitabı, hı?
ADAM- Nereden
anladın?
KADIN- Altı aydır berabersiniz... Yüreğinin Götürdüğü yere
Git... Yani bir yol hazırlığı da bu kadar mı uzun sürer, hayret!
ADAM-
Ben yavaş da olsa okuyorum, sen okumayı yazmayı unutmak üzeresin.
KADIN-
Yani Sevme Sanatını bitirmedim diye soktun bu lafı değil mi? Ben
sevmeyi Eric Forum'dan öğrenmek istemiyorum belki.
ADAM- Erich From.
KADIN-
Her neyse...